ERMAN TOROĞLU – LIVAKOVIC’I GÖRDÜNÜZ MÜ?
Tehir maçları da oynandı, yani 6 hafta bitti. 6 haftanın tamamına baktığımda keyif veren Fenerbahçe var, Adana Demirspor var. Diğer kadro yok açıkçası… Galatasaray, 90’ar dakikaya baktığınızda çok az, çok kısa kısımlarda keyif veriyor. Başka maçların tamamını seyredemediğim için bilemiyorum lakin maalesef manzara bu.
Nitekim, bu Bakşakşehir, Galatasaray ile de oynadı. Galatasaray, 2-0 öne geçmesine karşın maçı bitirmek için göbeği çatladı. Lakin Fenerbahçe çok rahat bir biçimde oyunu bitirdi. Sahanın tek hakimiydi. Sarı-lacivertlilerde görevini yapmayan futbolcu var mıydı? Bence yoktu. Fenerbahçe’nin kalecisi Livakovic’i kaç kez televizyonda gördük? Birinci ekrana yansıdığında dakika 36’ydı. Zati bunun yanıtını verdiğinizde maçın nasıl bir formda oynandığını görüyorsunuz.
Fenerbahçe alana düzgün yayıldı, bütün futbolcular birbirlerine yardım ettiler, hepsi çaba ettiler, hepsi koştular ve haklı bir galibiyet aldılar. Skor daha da farklı olabilirdi. Şayet olmadıysa sarı-lacivertliler, daha fazla gaza basmadılar, bunun yüzdün oldu. Fenerbahçe alana uygun yayılıyor ve bütün futbolcular yere sağlam basıyorlar.
ERMAN TOROĞLU – LIVAKOVIC’I GÖRDÜNÜZ MÜ?
Tehir maçları da oynandı, yani 6 hafta bitti. 6 haftanın tamamına baktığımda keyif veren Fenerbahçe var, Adana Demirspor var. Diğer grup yok açıkçası… Galatasaray, 90’ar dakikaya baktığınızda çok az, çok kısa kısımlarda keyif veriyor. Öteki maçların tamamını seyredemediğim için bilemiyorum ancak maalesef imaj bu.
Nitekim, bu Bakşakşehir, Galatasaray ile de oynadı. Galatasaray, 2-0 öne geçmesine karşın maçı bitirmek için göbeği çatladı. Fakat Fenerbahçe çok rahat bir halde oyunu bitirdi. Sahanın tek hakimiydi. Sarı-lacivertlilerde görevini yapmayan futbolcu var mıydı? Bence yoktu. Fenerbahçe’nin kalecisi Livakovic’i kaç sefer televizyonda gördük? Birinci ekrana yansıdığında dakika 36’ydı. Esasen bunun karşılığını verdiğinizde maçın nasıl bir formda oynandığını görüyorsunuz.
Fenerbahçe alana güzel yayıldı, bütün futbolcular birbirlerine yardım ettiler, hepsi uğraş ettiler, hepsi koştular ve haklı bir galibiyet aldılar. Skor daha da farklı olabilirdi. Şayet olmadıysa sarı-lacivertliler, daha fazla gaza basmadılar, bunun yüzdün oldu. Fenerbahçe alana düzgün yayılıyor ve bütün futbolcular yere sağlam basıyorlar.
Bu şunu gösteriyor; Demek ki âlâ çalışıyorlar. Önümüzdeki haftalar, yani hem lig hem de Avrupa kupası maçları bunu daha bir biçimde gösterecektir. Bu rakipleriyle alakalı mı, yoksa kendi güçleri mi? Bunu daha net bir biçimde göreceğiz. Maçın özeti bence şu; Fenerbahçe kalecisi güzel idman yapamadıysa bunun suçluları kadro arkadaşlarıdır. Oburu değil..
GÜRCAN BİLGİÇ – ACAYİP İŞLER
İlk yarı bittiğinde maçla ilgili tüm sayılarda rakibini “sıfırda” tutmayı başarmış, tabelaya da “3-0” yazdırmıştı Fenerbahçe. İsmail Kartal “acayip işler” yapıyor. Tribünlere gelenlere maçı yaşayan, taraftara hürmet duyan, taktiğe ve amaca sadık olan bir grup sundu. Böylesine bir “hükmetme” diğer türlü açıklanamaz.
Başakşehir’in “yürüyecek hali” olmadığını Galatasaray maçında gördük. Çağdaş Atan 30’da oyuncu değiştirerek duruma farklılık getirmeye çalıştı. Fakat ne oyunda istikrar bulabildi, ne de ekibini maçı döndürecek kıvılcımı yakaladı. Becao – Djiku ikilisinin ördüğü duvar bir tarafa, Symanski isminde bir “piston” da vardı alanda. Attığı iki gol değil kıymetli olan, kontrada yakalanan defansına ciğerini patlatarak yardım etmesi.
Bu şunu gösteriyor; Demek ki düzgün çalışıyorlar. Önümüzdeki haftalar, yani hem lig hem de Avrupa kupası maçları bunu daha bir halde gösterecektir. Bu rakipleriyle alakalı mı, yoksa kendi güçleri mi? Bunu daha net bir biçimde göreceğiz. Maçın özeti bence şu; Fenerbahçe kalecisi güzel idman yapamadıysa bunun suçluları grup arkadaşlarıdır. Oburu değil..
GÜRCAN BİLGİÇ – ACAYİP İŞLER
İlk yarı bittiğinde maçla ilgili tüm sayılarda rakibini “sıfırda” tutmayı başarmış, tabelaya da “3-0” yazdırmıştı Fenerbahçe. İsmail Kartal “acayip işler” yapıyor. Tribünlere gelenlere maçı yaşayan, taraftara hürmet duyan, taktiğe ve gayeye sadık olan bir kadro sundu. Böylesine bir “hükmetme” öbür türlü açıklanamaz.
Başakşehir’in “yürüyecek hali” olmadığını Galatasaray maçında gördük. Çağdaş Atan 30’da oyuncu değiştirerek duruma farklılık getirmeye çalıştı. Ancak ne oyunda istikrar bulabildi, ne de grubunu maçı döndürecek kıvılcımı yakaladı. Becao – Djiku ikilisinin ördüğü duvar bir tarafa, Symanski isminde bir “piston” da vardı alanda. Attığı iki gol değil değerli olan, kontrada yakalanan defansına ciğerini patlatarak yardım etmesi.
13’te 13, lig’de altıda altı yaptılar. Fakat; nasıl ? MHK’nın hakemleri tekrar düdüklerini, bayraklarını yahut mikrofonlarını aykırı çevirmişlerdi. TFF bu idaresi ile Zorbay Küçük’ü FİFA listesine falan yazarsa, ülkemizin temsili konusunda önemli meseleleri da yaşarız. Djiku ve Symanski ile ilgili faul yorumları, kart kararları facia. Güya “Maçı döndüremedik, ilerdeki maçlara sorun çıkaralım” demişler birileri, birilerine…
Fenerbahçe kazandı diye sessiz kalacak ortalık. Lakin bu hakem halleri ve kararları oyuncuları törpüler, alanda tutuk hale getirir. Hafta hafta hastalık ortaya çıkar. Uzmanlardır bu hususta. Biz de çok yaşadık, gördük bu türlü dönemleri.
Önceki haftaların kıymetli oyuncusu Ferdi Kadıoğlu’nun, sağ bekteki tutukluğu maçın en dikkat çeken tarafı. Sol bekte maçı yöneten oyuncu, sağ tarafa geçtiğinde “kurusıkı” haline gelmiş. Yorgunluğu dikkat cazibeli. Pas ve karar kalitesi de beklenenin altında. Yeniden de bir asist ile çıkardı alandan. Bu da öbür bir durum.
EMRE BOL – KARTAL DERS VERİYOR
İsmail Kartal rakibe nazaran o denli taktiksel oyunlar kuruyor ki; hürmet duymamak mümkün değil. Rakibe nazaran diyorum ya, mesela daima yaptığı üzere yüksek presle başlamadı maça… Topu birinci yarıda rakibe verdi, Başakşehir’in güçlü yanı olan kontra atak durumunu önledi ve 20 dakikada maçı 3-0’a getirdi. Büyük teknik yöneticilerin rakibe nazaran planları olur. İsmail hoca bu dönem resmen teknik adamlık dersi veriyor.
13’te 13, lig’de altıda altı yaptılar. Lakin; nasıl ? MHK’nın hakemleri yeniden düdüklerini, bayraklarını yahut mikrofonlarını karşıt çevirmişlerdi. TFF bu idaresi ile Zorbay Küçük’ü FİFA listesine falan yazarsa, ülkemizin temsili konusunda önemli sıkıntıları da yaşarız. Djiku ve Symanski ile ilgili faul yorumları, kart kararları facia. Güya “Maçı döndüremedik, ilerdeki maçlara sorun çıkaralım” demişler birileri, birilerine…
Fenerbahçe kazandı diye sessiz kalacak ortalık. Ancak bu hakem tutumları ve kararları oyuncuları törpüler, alanda tutuk hale getirir. Hafta hafta hastalık ortaya çıkar. Uzmanlardır bu bahiste. Biz de çok yaşadık, gördük bu türlü dönemleri.
Önceki haftaların değerli oyuncusu Ferdi Kadıoğlu’nun, sağ bekteki tutukluğu maçın en dikkat çeken tarafı. Sol bekte maçı yöneten oyuncu, sağ tarafa geçtiğinde “kurusıkı” haline gelmiş. Yorgunluğu dikkat cazibeli. Pas ve karar kalitesi de beklenenin altında. Yeniden de bir asist ile çıkardı alandan. Bu da öbür bir durum.
EMRE BOL – KARTAL DERS VERİYOR
İsmail Kartal rakibe nazaran o denli taktiksel oyunlar kuruyor ki; hürmet duymamak mümkün değil. Rakibe nazaran diyorum ya, mesela daima yaptığı üzere yüksek presle başlamadı maça… Topu birinci yarıda rakibe verdi, Başakşehir’in güçlü yanı olan kontra atak durumunu önledi ve 20 dakikada maçı 3-0’a getirdi. Büyük teknik yöneticilerin rakibe nazaran planları olur. İsmail hoca bu dönem resmen teknik adamlık dersi veriyor.
Szymanski her hafta inanılmaz gelişim gösteriyor. Evvelce yalnızca toplu oyunda varken şimdilerde oyunun her yerinde… Hatta o harikulade hızını artık savunmaya yardım ederken de kullanıyor. Attığı golü kaleci Volkan Babacan’a göstere göstere attı. O denli bir noktaya ayak içiyle vurdu ki yetişmek, uzanmak imkansız. Büyük ihtimalle gelecek dönemin çift haneli teklifler gelen birinci oyuncusu olacak.
Bu ortada bir tehlikeye dikkati çekmek istiyorum. Hakemler Fenerbahçeli futbolculara çok kolay sarı kart göstermeye başladı. Bazen o denli durumlar oluyor ki planlı yapılıyor üzere geliyor. Sarılacivertliler müsabakanın ikinci yarısını adeta dinlene dinlene oynadı. Şayet gaza bassalardı tarihi fark olabilirdi. Hafta sonu daha organize bir rakip olacak. Ç.Rize maçı inanın çok kritik. Fenerbahçe bu haftayı kayıpsız geçerse değerli uzaklık kateder.
Szymanski her hafta inanılmaz gelişim gösteriyor. Evvelce yalnızca toplu oyunda varken şimdilerde oyunun her yerinde… Hatta o harikulade hızını artık savunmaya yardım ederken de kullanıyor. Attığı golü kaleci Volkan Babacan’a göstere göstere attı. O denli bir noktaya ayak içiyle vurdu ki yetişmek, uzanmak imkansız. Büyük ihtimalle gelecek dönemin çift haneli teklifler gelen birinci oyuncusu olacak.
Bu ortada bir tehlikeye dikkati çekmek istiyorum. Hakemler Fenerbahçeli futbolculara çok kolay sarı kart göstermeye başladı. Bazen o denli durumlar oluyor ki planlı yapılıyor üzere geliyor. Sarılacivertliler müsabakanın ikinci yarısını adeta dinlene dinlene oynadı. Şayet gaza bassalardı tarihi fark olabilirdi. Hafta sonu daha organize bir rakip olacak. Ç.Rize maçı inanın çok kritik. Fenerbahçe bu haftayı kayıpsız geçerse kıymetli aralık kateder.
