Spor muharrirleri Ankaragücü – Galatasaray maçını kıymetlendirdi

LEVENT TÜZEMEN – 100. YIL

Galatasaray ailesine şampiyonluk güzel, uğurlu ve bereketli olsun. Lider Dursun Özbek, vazifeye geldiği gün, “Galatasaray, Cumhuriyetin yüzüdür. 100. yılını kutlayacağımız bu devirde şampiyon olmak istiyoruz” demişti. Lider Özbek’in dileği kabul oldu ve Galatasaray, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıl dönümünde şampiyonluğu kucakladı. Lider Özbek’in “Galatasaray Cumhuriyet’in yüzüdür” kelamını doğrulayacak farklı bir istatistik var. Profesyonelliğe geçişten itibaren Cumhuriyet’in 50. yılında (1973), 75. yılında (1998) ve 100. yılında (2023) daima Galatasaray şampiyon oldu.

Bu özel şampiyonluğun teknik yönetici Okan Buruk açısından da çok büyük kıymeti var. Neden mi? Okan hoca, futbolcuyken 30 yıl önce sarı kırmızılı takımdaki birinci şampiyonluğunu Başkent’te yeniden bir 30 Mayıs günü Ankaragücü’nü yenerek kazandı. Okan hoca, F.Bahçe’nin 2000- 2001’i şampiyonlukta tamamladığı dönemde Galatasaray, meskeninde Ersun Yanal idaresindeki Ankaragücü’ne kaybetmiş, Okan Buruk da 33. dakikada kırmızı kart görmüş, kaçan şampiyonluğun gayesi haline gelmişti. Hatta dönem sonunda Emre Belözoğlu ile birlikte İnter’e transfer olduğunda Galatasaray tarafından veto yemiş ve uzun yıllar bu baskıyı daima hissetmişti.

Ama lider Dursun Özbek ve idaresi, Galatasaray tarlasından yetişen ve Başakşehir ile şampiyonluk yaşayan, Akhisar ile kupa kaldıran Okan Buruk’u ekibin başına getirerek büyük bir ihtilal yaptı. Yüzüne Allah güldü ve çalışkanlığının karşılığını tıpkı 30 yıl evvelki üzere bu sefer hoca olarak Ankaragücü’nü yenerek şampiyonluk yaşamasını bildi. Okan hoca, böylelikle kendisinden alınmak istenen prestiji, şampiyonlukla ve Galatasaraylı kimliğiyle geri kazandı.

SERKAN KORKMAZ – 30 MAYISLAR

Başkentte yağmur altında harika bir birinci yarı izledik. Galatasaray sayısız gol konumundan yalnızca ikisinde Icardi ile gol bulurken bir topu direkten bir topuysa Muslera’dan dönen konut sahibi Ankaragücü’yse maçı ve ligde kalmayı ne kadar istediğini ispatlıyordu. İki grup soyunma odalarına en az birer gol daha fazla atmış olarak girebilirdi. Galatasaray’ı bu dönemin büyük kısmında çabucak hemen herkes şampiyonluğa en yakın kadro olarak gördü. Pekala ya; Arjantinli olmasaydı? Icardi üzere muazzam bir yıldızın varlığı yalnızca çok karanlık geçebilecek dün geceyi tüm dönemi ışıl ışıl aydınlattı.

Bırakın dönemi, dün Ankara’da Icardi olmasaydı nasıl bir dönem finali izlerdik sanki. Son haftalarda çok durum bulmasına karşın güçlü oyununu skora yansıtmayı yalnızca Icardi’yle becerebilen bir Galatasaray izliyoruz. Torreira, Boey, Muslera tekrar yeterli performans sergileyen isimler ortasındaydılar. Bir müddettir formsuz olan isimlerden Rashica’da olumlu tarafta bir kıpırdanma dikkat cazipti. Futbolculuğunda birinci şampiyonluğunu otuz sene evvel Ankara’da yaşayan Galatasaraylı Okan, sarı kırmızılı ekibin başında yeniden bir 30 mayısta Ankaragücü karşısına şampiyonluk için çıkmıştı. “Mayıslar bizimdir”Galatasaraylılar’ın en değerli mottolarından biridir.

Misal “17 Mayıs” deyince hangi Cimbomlunun yüreği sızlamaz… Bundan bu türlü 30 Mayıs tarihi ise en çok Okan Buruk ismini hatırlatacak. O artık yaşayan bir Galatasaray efsanesi. Kim bilir tahminen de sarı kırmızıların otuzuncu şampiyonluğunda da ekibin başında o olacak. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında başkentte gelen 23. Galatasaray şampiyonluğu kutlu olsun. Baş rol kuşkusuz hoş insan, büyük hoca Okan Buruk’un elbet… Dursun Özbek başkanlığındaki idaresi, futbolcuları ve vefakâr taraftarı da yürekten kutluyorum. Avrupa’yı çok özleyen Galatasaraylılar’ın önümüzdeki sezonki önceliği –kuşkusuz memleketler arası arenada başarılı olmaktır. Galatasaray anayasasının en tartışılmaz hususu budur; TÜRK OLMAYAN EKİPLERİ YENMEK!

ZEKİ UZUNDURUKAN – SOM ALTINDAN ŞAMPİYONLUK

Galatasaray ana sütü üzere helal bir şampiyonluk kazandı! Tebrikler Galatasaray! Galatasaray, Cumhuriyetimizin 100. Kuruluş Yıldönümü’nde şampiyon olmak için dayanılmaz bir takım kurdu. Ve 100. YIL ŞAMPİYONU OLDU!
Lider Dursun Özbek vizyonu, Sportif A.Ş. Lider Vekili Erden Timur’un dünya yıldızlarına sarı kırmızılı formayı giydirmesiyle birlikte şampiyonluğun temel taşları çok sağlam atılmıştı.

Okan Buruk da karşısında Jesus üzere A Plus bir teknik adam olmasına karşın, gaza bastı gitti. Okan hoca, Jesus’a hocalık dersi verdi ve 23. Şampiyonluğu Galatasaray’a getirdi. Galatasaray’ın bu şampiyonlukta alandaki ŞAH DAMARI İcardi idi elbette. Çok bedelli ve çok hoş goller attı. Fakat Kerem Aktürkoğlu ise her maçta fevkalâde gayreti ile şampiyonluğu nakış üzere işleyen isim oldu. Icardi ve Kerem Aktürkoğlu birlikteliği tıpkı Napoli’ye şampiyonluğu getiren Osimhen ve Kvaratskhelia ikilisine benziyordu. Bu süper ikililer, kadrolarını şampiyonluğa taşıdılar.

Şampiyonluk yolu uzun bir maratondur. Yollar da pürüz ve diken doludur. Galatasaray, dönemin birinci 7 haftalık kısmında hakemlerden çok çekti, birtakım maçlarda hakemi de yendi Galatasaray! Galatasaraylı futbolcuların formalarından bu dönem adeta 100 yıllık ter aktı. Aslanlar; dün gece Başkent’te liderliği şampiyonluğa, şampiyonluğu da sarı-kırmızılı bir aşk masalına taşıdılar. Kim demiş dağlar yeşil diye! Dün gece dünyadan yıldızlara kadar sarı kırmızı idi dünya! Galatasaraylı futbolcular; bu dönem yıldızları yere indirip, göğüslerine takan futbolcular topluluğu olarak mutluluğun fotoğrafını çizdiler!

Galatasaray’ı şampiyonluğa taşıyan dünya yıldızı İCARDİ idi. Tüm olasılıkların bitiği yerde İCARDİ başladı. Dün gece Başkent’te Eryaman Stadı’nda Galatasaray destanının ayak izleri vardı.
Galatasaraylı futbolcuların Ankaragücü maçına, yani şampiyonluk maçına çıkarken gözlerinden fışkıran alevi gördük. Sarı-kırmızılı futbolcular, alanda adım atarken bile güya havada yürüyorlardı. Daha evvelki hiçbir futbol gerçeğine benzemiyordu

Aslanlar’ın alandaki mücadelesi! Bunlar Uzaylı! Bu grubun kod ismi ŞAMPİYON!
Her maçta bir çılgınlık üretti Galatasaray! Allah vergisi bir ihtişam! İşte GALATASARAY! Müzikli bir masal, en manalı gerçek! Ateşlere basarak yürüyen grup ruhu! Koşun haber verin tarihe; ŞAMPİYON GALATASARAY!
Dün gece YÜREKLERİN GÖNDERİNE GALATASARAY BAYRAKLARI çekildi! Bu dönem Galatasaray, suda sönmeyen akşam güneşi üzereydi. Galatasaray’ın bu şampiyonluğunun bir ruhu vardı. Şampiyonluk imzası da SOM ALTINdandı!

REHA KAPSAL – ADANMIŞLIK VE AŞK

Galatasaray’ın şampiyonluğunu ilan etmesi alışılmış ki gelinen son nokta.
Sineması başa sardığımızda dönem başı başka rakiplerine nazaran yarış içindeki en handikaplı kadroydu.
Zira haziran sonu üzere yeni bir idare geldi, bununla bir arada yeni hoca, yeni bir takım oluşturuldu.
En kıymetlisi ligi bir evvelki dönem 13. sırada bitirmiş bir grubun vce topluluğun mental olarak da yıpranmışlığı vardı.

Sezon içinde Dünya Kupası ortasına kadar çok gelgitlerin yaşandığı, Okan hocanın iki tane final maçı olarak nitelenecek Beşiktaş ve Başakşehir maçlarından muvaffakiyetle çıkması sonraki süreçte hazırlık maçların bile istenen performans alınamayınca tartışılması bana nazaran çok anlamsızdı ve hiç güzel olmadı.

Buna da Okan hoca en hoş yanıtı fazla konuşup açıklama yapmak yerine alanda verdi.
Teknik taktik olarak çok olumlu işler yapsa da en kıymetli farkı bu yıldızlar topluluğunu yönetebilmesi ve muvaffakiyete yönlendirebilmesi açısından resmen öteki hocalara örnek olmasıydı.
Liderlik dersi verdi. Dönem içinde G.Saray’ın başka gruplara nazaran en büyük farkı da grubun omurgasındaki ana taşıyıcı kolonu çok başırılı performans verdi.

Şamiyonlukta pek çok ismin doğal ki katkısı var.
Savunmanın güçlü kurgusunun en kıymetli oyuncularıyla Boey, Nelsson, Abdülkerim…
Ortada Torreira tek başına 3 kişilik koşarak uğraş ederek ekibi ayakta tuttu.
İcardi 23 maçta 21 gol, 7 asistle ligin yazgısını değiştiren adam oldu.
Rashica kimse bu dönem ondan bu performansı beklemiyordu harika oynadı. Kerem attığı 10 gol, 11 asistle kendi limitlerini zorlayıp çok gerçek gelişim sağlayıp şampiyonluk baş mimarlarından biri olmayı ziyadesiyle hak etti.

Müthiş bir adanmışlık yoksa harikulade bir muvaffakiyet da yoktur.
G.Saray kadrosunun bu yılki muvaffakiyetindeki en büyük özellik saha içi ve dışında buydu.
Aşk nasıl iki kişinin tek olmasıysa, Galatasaray da bu büyük başarıda oyuncusuyla teknik heyetiyle idaresiyle 30 milyonluk taraftarının da fevkalade coşkusuyla o armanın altında tek bir beden tek bir kalp oldular.
Aşklarını gösterdiler.

ERMAN TOROĞLU – İŞİ BİTİRMEK

Galatasaray başa koymuş, ‘Ben bu işi bitireceğim’ diyor. Bunu bütün futbolcular hissettiği vakit aslında işi bitirirsiniz…
Hani perşembenin gelişi çarşambadan aşikâr deriz ya G.Saray’ın Ankaragücü’nü yeneceğini bir hafta evvel seyrettiğim kupa yarı finalinde gördüm. Ankaragücü uygun futbol oynamıyor, birkaç oyuncusu var, o kadar.
Lakin bunu bu teknik adama bağlayamamam. Zira siz bir dönemde 4 hoca değiştirirseniz olacağınız budur.

Bu ekibi gördükten sonra G.Saray’ın oyun formu ve son haftalardaki uğraş gücü (bakın çaba gücü diyorum, güzel futboldan bahsetmiyorum) ve ‘ben bu işi götüreceğim’ havası, maçtan önce benim açımdan G.Saray’ı mutlak favori yaptı.
Bunu söylemek için de aslında kahin olmaya gerek yok. Biraz futboldan anlarsanız bunu net söylersiniz.
G.Saray başa koymuş, ‘Ben bu işi bitireceğim’ diyor. Bunu bütün futbolcular hissettiği vakit aslında işi bitirirsiniz.

Nitekim dün gece o denli bir maç seyrettik.
Sarı-kırmızılılar hiçbir vakit oyundan düşmedi. Daima içeride kaldılar. İcardi iki attı, iki de kaçırdı ancak çok çalıştı.
Aslında İcardi bu sene aldığı parayı sonuna kadar hak etti. O geldikten sonra G.Saray’ın oyun hali, oyun planları büsbütün değişti. Öbür futbolcular da İcardi’ye nazaran oynadılar.

Okan Buruk’a da bir parantez açmak isterim. G.Saray kendi kahramanını kendi içinden çıkarıyor.
Diğer yerlerde aramıyorlar.
Bence gerçek da yapıyorlar. Jesus, döneme çok yeterli başladı lakin sonra yolunu sapıttı.
Okan Buruk dönem başı biraz sallandı, onu ve grubu bu maçlarda Gomis kurtardı.

Yani G.Saray bugün şampiyon olduysa dönem başında Gomis’in attığı gollere borçlu lakin Buruk genelde kenarda sakin durdu.
Yaptığım istihbarata nazaran de futbolcularla münasebeti yeterli, bir ağabey, arkadaş üzere.
Bu türlü olunca da aslında muvaffakiyet geliyor. Sarı-kırmızılılar şampiyonluğu hak ettiler, tebrikler.
Daima söylerlerdi ya ‘Mayıslar G.Saray’ın’ diye, demek ki doğruymuş.
Maçın hakemi Volkan Bayarslan son haftalarda düzgün imaj verdi.
Alandaki duruşu, otoritesi, oynatma isteği doğruydu.