Galatasaray Samsunspor maçı sonrası Mauro Icardi’yi öve öve bitiremedi!

Trendyol Muhteşem Lig’in 5. haftasında Galatasaray alanında Samsunspor’u 4-2 mağlup ederek haftayı 3 puanla kapattı.

Sarı kırmızılıların galibiyeti getiren gollerini Kerem(2), Abdülkerim ve Icardi kaydetti.

Fotomaç Gazetesi müellifleri Galatasaray-Samsunspor maçını kıymetlendirdi.

LEVENT TÜZEMEN – KRAL YAPAR

Hücum sınırı, atletik oyunculardan konseyi Samsunspor, G.Saray’a karşı açık ve gözü pek oynayınca coşkulu, süratli heyecan verici, bol konumlu bir maç izledik. Skor 3-0’a geldiğinde bile Samsunspor, oyunu hiç bırakmadı. Birinci yarının yıldızı alanda atom karınca üzere hareket eden Kerem Aktürkoğlu oldu. Kerem, Icardi’den öğrenmiş olacak ki tek vuruşlarla iki tane şahane gole imza koydu.Üstelik Abdülkerim’in golünün de asistini yaptı. Şayet Kerem, pas sürat kalitesini yükseltirse dayanılmaz bir kanat oyuncusu olur. Fakat çalışkanlığı, uğraş gücü, paylaşımcı davranması göz alıcıydı.

Samsunspor’un ikinci yarıda arka arda bulduğu iki gol, heyecan noktasını tavana çıkardı, G.Saray defansı bu gollerde durum kusuru yaptı. Yani Samsun, G.Saray kalesini asla tehdit etmekten vazgeçmedi. Oyuna bir Ziyech girdi… Adam topla dans ediyor. Topa dokunmuyor adeta okşuyor. İcardi, şuta baş koyup gol atan bir golcü olarak herhalde tarihe geçecek.

Ziyech fizik olarak güçlendiğinde bu tekniği, çalım marifeti, oyun görüşü, kalitesi ile Babel’in dediği üzere “Gerçekten İcardi’yi gol hükümdarı yapar.” Samsun’da Dimata’yı çok beğendim. Ele avuca sığmayan, sahanın her yerine basan, süratli ve çabuk oyuncu. Kopenhag öncesi G.Saray kazanarak moral buldu. Lakin bir ikazım var! Sacha Boey ve Angelino hamleye çıkmayı seviyorlar fakat artlarında önemli boşluk bırakıyorlar.

Samsunspor hamle sınırı bu tehdidi maç uzunluğu yaptı. Kopenhag, bu tıp yanlışları affetmez. Okan hocanın defansı uyarması ve tedbir alması gerekir. Ndombele’yi çok beğendim. Nerede durup nasıl müdahale edeceğini çok yeterli biliyor, kazandığı topu kolay oynuyor. Torreira-Ndombele ikilisi orta alanda geçilmez kale olur.

ERMAN TOROĞLU – SORUN ÇÖZÜCÜ

İlk 45 dakika güzel bir Galatasaray vardı. Her şeyden evvel 10 kişi birden defans yapabiliyor ve atağa çabuk çıkıyorlardı. Defans ile hamle ortasında da orta saha ilişkisi bu müsabakada yeterliydi. Esasen birbirlerini tanıyan oyuncuların yaptığı gösterilerle çok hoş goller attılar.

İlk yarıyı da 3-0 bitirmeleri büyük bir avantajdı. Neden? Zira Çarşamba günü Şampiyonlar Ligi’nde Kopenhag ile çok kritik bir maç oynayacaklardı. 60. dakikadan sonra Okan hoca rahat rahat değişiklikler yapabilirdi. Fakat sarı-kırmızılılar açısından bu türlü olmadı.İkinci yarının başında yedikleri gol onları telaşlandırdı. İkinci gol de gelince herkes ‘acaba’ demeye başladı. Ama Galatasaraylı taraftarlar, ne vakit ‘acaba’ dese sahneye Mauro İcardi çıkıyor ve o ‘acaba’yı ortadan kaldırıyor.

İkinci yarıda Galatasaray vakit zaman kopuk oynadı ve bu kısımda de kalesinde golü gördüler esasen. Haliyle bu maç lig için kıymetli lakin Galatasaray’ın çarşamba günü oynayacağı maçın sonucu sarı-kırmızılıların Avrupa maceralarının ne olacağını gösterecek. Samsunspor, bu sene çok grubun başını yakar. Daha şimdi yeniler, ısınma cinslerini atıyorlar fakat uygun şeyler yapacaklar üzere geliyor bana.

Maçın hakemi Cihan Aydın, genç bir isim. Bu tip seyircinin önünde düdük çalmak zordur fakat eğilmeden, bükülmeden düdük çaldı, bravo. Bu gençler yanılgı da yapsalar ben kusur olarak bakarım. ‘Tilki üzere düşünmedi, çakal üzere hareket etmedi’ derim. Hakem için de en değerli şey ona itimat duymaktır. Yanılgı yapacaktır ancak birebir yanılgıyı iki kez yapmayacaktır.

SERKAN KORKMAZ – YOK ARTIK ICARDI
Kerem’in golleri, Mertens’in asistleriyle 2-0 öne geçen Galatasaray, üstünlüğünü Abdülkerim’le gelen bir duran top golüyle süsleyerek devre ortasına girdiğinde herkes Kopenhag maçını düşünmeye başlamıştı.

Top almakta zorlanan ve bir ölçü takatsiz görünen İcardi belirli ki devre ortasında çıkmak istememişti. Okan Hoca kadro içi istikrarlar yüzünden mi yoksa skora güvenmediğinden mi Şampiyonlar Ligini düşünerek oyuncu değişikliği yapmadı; nitekim anlayamadım. Yerini Ziyech’e bırakan Tete’den sonra birinci çıkan, Buruk’un gruptaki en güvendiği temsilcisi Mertens oldu. O ana kadar Samsunspor’un Galatasaraylılara çarparak kaleye giren iki golüyle fark teğe inmişti.

Her şeye karşın sarı-kırmızılar paniklemedi ve rahatlatan o tarihi gol geldi. Elim döndüğünce anlatmaya çalışayım… İcardi, Ziyech’in rakip kaleye çektiği sert bir şutta muazzam şıklıkta bir baş dokunuşuyla farkı ikiye çıkardı. Tanımı olmayan büyülü (belki de tuhaf) bir goldü bu. Latife yapmıyorum; Mauro bu gezegenin sayılı baş golcülerinin başında geliyor. Skora etki eden isimler dışında birinci yarıdaki Kerem Demirbay’ı, Boey’i ve elbette Torreira’yı beğendim.

Angelino’nun dörtlünün solu için oldukça zayıf bir savunmacı olduğu bir sefer daha dikkat çekti. Tete’de de gelişme var güya. Birkaç konumda savunmaya yardım etmesi ona artı yazdı.

Yine de yerini bıraktığı Ziyech’in vasat performansında bile yedek kulübesinden kolay kolay çıkamayacak üzere görünüyor. Sıradaki maç Şampiyonlar Ligi’ndeki birinci imtihan; Kopenhag maçı. Dün akşamki hoş goller, yıldız yağmuru ve galibiyete karşın “İlk maç düzgün ki Münih’te değil” diye düşünmekten kendimi alamıyorum.