Ligin 32. haftasında Galatasaray’ı Vodafone Park’ta 3-1 mağlup eden Beşiktaş’ın tecrübeli teknik yöneticisi Şenol Güneş, Sabah’a konuştu. İşte o röportaj…
Ligin doruğu alev aldı. Bunda evvel Fenerbahçe, sonra da Galatasaray’ı yenerek hisseniz büyük. Kalan haftalarda hem kendi bahtınızı hem de rakiplerinizin bahtını nasıl yorumlarsınız?
Büyük ekiplerin kendi ortasındaki maçlar her vakit gündemin birinci sırasında yer alıyor. Zira bir geçmiş var, bir dostluk var ve gelecekte de daima bu türlü olacak. Kazanıp, kaybetmek değerli fakat sonuçta ne olacağı daha kıymetli ve en çok merak edilen bahis. Bizim birbirimizle oynadığımız maçlar şampiyonlukla muadil. Biz rakiplerimizi yendik lakin şampiyonluk bahtını şimdi yakalayamadık. Lakin geriden gelen bir kadro olarak üçüncüyüz. Sonuçlardan memnunuz ancak bulunduğumuz yerden memnun değiliz.
Beşiktaş’a farklı bir hava ve heyecan getirdiniz. Neyi değiştirdiniz? Başarıdaki sırrınız nedir?
Önce kendimi değiştirdim. Sonra etrafıma katkı yaptım. Ortaya prensipler koyduğunuz, bir disiplin sağladığınız vakit yol alırsınız. Ben burada tek başıma değilim. Beşiktaş Kulübü’nün bir idaresi var. Benimle birlikte teknik takımda vazife yapan birçok isim var. Hepsi başka farklı emek veriyor. Taraftarlarımız var. Onlar da bu işin en büyük kesimi. Hepimiz değişiyoruz ve gelişiyoruz. Muvaffakiyetin abartılı ve taşıyamayacağım bir formda benim üzerimden verilmesini yanlışsız bulmuyorum. Bu beni mahcup ediyor, bunun altında eziliyorum. İşimi güzel yaptığım için mutluyum. Lakin dediğim üzere taşıyamayacağım formda, her şeyi benim üzerimden vermek yanlış. Bunların tesiri altında kalmamalı. Övgü hak edilenden fazla olunca, taşınacak yük değil. Bunu uygun yönetim etmeyi bilmek ve altında ezilmemek çok kıymetli.
Ligin 32. haftasında Galatasaray’ı Vodafone Park’ta 3-1 mağlup eden Beşiktaş’ın tecrübeli teknik yöneticisi Şenol Güneş, Sabah’a konuştu. İşte o röportaj…
Ligin zirvesi alev aldı. Bunda evvel Fenerbahçe, sonra da Galatasaray’ı yenerek hisseniz büyük. Kalan haftalarda hem kendi bahtınızı hem de rakiplerinizin bahtını nasıl yorumlarsınız?
Büyük kadroların kendi ortasındaki maçlar her vakit gündemin birinci sırasında yer alıyor. Zira bir geçmiş var, bir dostluk var ve gelecekte de daima bu türlü olacak. Kazanıp, kaybetmek değerli lakin sonuçta ne olacağı daha değerli ve en çok merak edilen mevzu. Bizim birbirimizle oynadığımız maçlar şampiyonlukla muadil. Biz rakiplerimizi yendik ancak şampiyonluk talihini şimdi yakalayamadık. Lakin geriden gelen bir kadro olarak üçüncüyüz. Sonuçlardan memnunuz fakat bulunduğumuz yerden memnun değiliz.
Beşiktaş’a farklı bir hava ve heyecan getirdiniz. Neyi değiştirdiniz? Başarıdaki sırrınız nedir?
Önce kendimi değiştirdim. Sonra etrafıma katkı yaptım. Ortaya prensipler koyduğunuz, bir disiplin sağladığınız vakit yol alırsınız. Ben burada tek başıma değilim. Beşiktaş Kulübü’nün bir idaresi var. Benimle birlikte teknik takımda vazife yapan birçok isim var. Hepsi başka farklı emek veriyor. Taraftarlarımız var. Onlar da bu işin en büyük modülü. Hepimiz değişiyoruz ve gelişiyoruz. Muvaffakiyetin abartılı ve taşıyamayacağım bir formda benim üzerimden verilmesini yanlışsız bulmuyorum. Bu beni mahcup ediyor, bunun altında eziliyorum. İşimi âlâ yaptığım için mutluyum. Fakat dediğim üzere taşıyamayacağım biçimde, her şeyi benim üzerimden vermek yanlış. Bunların tesiri altında kalmamalı. Övgü hak edilenden fazla olunca, taşınacak yük değil. Bunu âlâ yönetim etmeyi bilmek ve altında ezilmemek çok kıymetli.
Ligde vazife yapan pek çok hoca öğrenciniz. Emre Belözoğlu, Fatih Tekke, Çağdaş Atan… Okan Buruk da bunlardan biri. Onlar için ne söylersiniz?
Onlarla gurur duyuyorum. Okan da çok efendi, başarılı. Oyuncu olarak da bu işe çok emek verdi. Çalıştı, yoktan var etti. Antrenör olarak da çalıştığı tüm gruplarda çok âlâ çıkış yaptı. O ve öteki arkadaşların hepsiyle gurur duyuyorum. Başarılı olanın yaşına, gençliğine bakmadan bilgisinden faydalanmak gerekir. Yeni-eski, usta-çırak ayrımı yapmamak gerek. Hepsi lazım. Mesela tıp okursunuz lakin hastaneye girdiğiniz anda yaşanan deneyim, etrafınızdaki hekimlerden öğrendikleriniz daha fazladır. Alanda da bu iş bu türlü. Biz deneyimlilerin de genç arkadaşlara dayanak olması gerek.
Maçta Okan hocayla kısa bir tartışma yaşandı ekranlara da yansıyan. Neden gerildiniz?
Maçın heyecanı ile bir itiraz vardı. Ekranlara nasıl yansıdı bilmiyorum lakin bu türlü bir algı oluşmasına alet olduğumuz için üzgünüm. Ben bütün antrenörlere saygılıyım. Aramızdaki büyütülecek bir şey değil.
Galatasaray maçı sonrasında saha içinde Aboubakar’la hoş bir diyaloğunuz vardı. Çok özel değilse ne konuştunuz?
Tribünleri selamlıyordu. Baktım çok koşuyor. Dedim ki o kadar koşmana gerek yok, maç bitti. Artık yürüye yürüye gidebilirsin. Yorulma.
Ligde misyon yapan pek çok hoca öğrenciniz. Emre Belözoğlu, Fatih Tekke, Çağdaş Atan… Okan Buruk da bunlardan biri. Onlar için ne söylersiniz?
Onlarla gurur duyuyorum. Okan da çok efendi, başarılı. Oyuncu olarak da bu işe çok emek verdi. Çalıştı, yoktan var etti. Antrenör olarak da çalıştığı tüm ekiplerde çok uygun çıkış yaptı. O ve öbür arkadaşların hepsiyle gurur duyuyorum. Başarılı olanın yaşına, gençliğine bakmadan bilgisinden faydalanmak gerekir. Yeni-eski, usta-çırak ayrımı yapmamak gerek. Hepsi lazım. Mesela tıp okursunuz lakin hastaneye girdiğiniz anda yaşanan deneyim, etrafınızdaki tabiplerden öğrendikleriniz daha fazladır. Alanda da bu iş bu türlü. Biz deneyimlilerin de genç arkadaşlara takviye olması gerek.
Maçta Okan hocayla kısa bir tartışma yaşandı ekranlara da yansıyan. Neden gerildiniz?
Maçın heyecanı ile bir itiraz vardı. Ekranlara nasıl yansıdı bilmiyorum fakat bu türlü bir algı oluşmasına alet olduğumuz için üzgünüm. Ben bütün antrenörlere saygılıyım. Aramızdaki büyütülecek bir şey değil.
Galatasaray maçı sonrasında saha içinde Aboubakar’la hoş bir diyaloğunuz vardı. Çok özel değilse ne konuştunuz?
Tribünleri selamlıyordu. Baktım çok koşuyor. Dedim ki o kadar koşmana gerek yok, maç bitti. Artık yürüye yürüye gidebilirsin. Yorulma.
Hocam ‘Kendimi değiştirdim’ dediniz? Nasıl bir değişimdi bu?
Takımdaki kurallara nazaran bir tespit yapıyorsunuz. Oyuncunun kanısı var. Beklentilerin hepsini ahenk içinde yapmalısınız. Oyuncunun her yanlışında hesap kesmek hakikat değil. Biz hesap kesmiyoruz, onları kazanmaya çalışıyoruz. Yoksa bir yanlışta gönderme seçeneğiniz de var fakat bu yanlışsız değil. Biz evvel fikir ve çalışma olarak değiştirmeye çalıştık. Buna karşın olmayınca da olmayanları işin dışında tuttuk.
Hocam ‘Kendimi değiştirdim’ dediniz? Nasıl bir değişimdi bu?
Takımdaki kurallara nazaran bir tespit yapıyorsunuz. Oyuncunun kanısı var. Beklentilerin hepsini ahenk içinde yapmalısınız. Oyuncunun her yanlışında hesap kesmek yanlışsız değil. Biz hesap kesmiyoruz, onları kazanmaya çalışıyoruz. Yoksa bir yanlışta gönderme seçeneğiniz de var lakin bu gerçek değil. Biz evvel fikir ve çalışma olarak değiştirmeye çalıştık. Buna karşın olmayınca da olmayanları işin dışında tuttuk.
